ISSN 2149-4983 | e-ISSN: 2149-9306
 
 
Volume : 9 Issue: 2 Year : 2023
 
: 3 (3)
Volume: 3  Issue: 3 - 2017
Hide Abstracts | << Back
ORIGINAL RESEARCH
1.Evaluation of nursing students' support from nurses during their clinical education
Yeşim Dikmen Aydın, Nuray Şahin Orak, Aysel Gürkan, Gurbet Aslan, Fatma Demir
doi: 10.5222/jaren.2017.109  Pages 109 - 115
Amaç: Bu çalışma, hemşirelik öğrencilerinin klinik eğitimleri sırasında hemşirelerden aldığı desteğin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildi.
Yöntem: Tanımlayıcı türdeki bu çalışma Şubat-Mayıs 2015 tarihleri arasında İstanbul’da bir Kamu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü’nde yapıldı. Örneklem seçimine gidilmemiş olup, evrenin %55 (n=328)’ine ulaşıldı. Veriler ilgili literatürden yararlanılarak araştırmacılar tarafından oluşturulan “Anket Formu” ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler ve niceliksel değişkenlerin karşılaştırılmasında ki-kare analizi kullanıldı.
Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 20.7±1.6 (18-35) yaş, %82’si kadındı. Klinik hemşirelerinin öğrenci eğitimine destek sağlama durumuna ilişkin öğrenci görüşleri, öğrenim gördükleri sınıflara göre karşılaştırıldığında; hemşirelerin mesleki gelişmeleri öğrenciye aktarma, teorik bilgilerine katkı sağlama, klinik uygulamalarda kendilerine yardımcı olma ve hemşirelerin mesleği sevme/sürdürme konusundaki tutumlarına ilişkin görüşleri açısından aralarında anlamlı fark olduğu saptandı (p<0.05). Hemşirelik öğrencilerinin klinik eğitimleri sırasında hemşirelerden aldıkları desteği yetersiz buldukları belirlendi.
Sonuç: Çalışmanın bulguları, klinik hemşirelerinin öğrencilerin eğitiminde aktif şekilde yer alması için hemşirelik müfredatının planlanmasına yönelik ihtiyacı desteklemektedir.
Objective: This study was conducted in order to determine evaluation of nursing students' support from nurses during their clinical education.

Method: This descriptive study was carried out at the Health Sciences Faculty, Department of Nursing of a public university located in Istanbul between February and May in 2015. A sampling method was not used and 55% (n=328) of the universe (N=593) was reached. Data was collected using the “Questionnaire Form” developed by the researcher according to the literature. Data was analyzed using descriptive statistical methods and the chi-square analysis for comparing quantitative variables.

Results: Mean age of the participants was 20.7±1.6 (18-35) years and 82% of them were female. When student opinions on the status of education support provided by clinic nurses were compared according to their year of study, it was found that there were significant differences between student opinions related to nurses’ attitudes towards transferring occupational developments to students, contributing to students’ theoretical knowledge, assisting students during clinical practice, and liking/continuing the occupation (p<0.05). It was determined that students found the support they received from clinic nurses during clinical education as insufficient.

Conclusion: The study findings support the need that the nursing curriculum should be planned in order to ensure the active participation of clinic nurses in student education.

2.Preconception Counselling Needs Among Reproductive age Women
Refika Genç Koyucu, Yıldız Tosun, Banu Katran
doi: 10.5222/jaren.2017.116  Pages 116 - 121
Amaç: Araştırmada üreme çağındaki kadınların gebelik öncesi dönemde risk faktörleri ve ihtiyaç duydukları danışmanlık ihtiyaçlarının tespiti amaçlanmıştır.
Yöntem: Kadın hastalıkları polikliniğine herhangi bir neden ile başvuran kadınlar arasında anket çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Gönüllü kadınlara hazırlanmış olan anket uygulanmıştır. Ankette vakaların yaş, eğitim durumu, ekonomik durum gibi sosyo-demografik bilgileri; doğum sayısı- şekli, düşük sayısı gibi obstetrik öyküleri; kronik hastalık durumları gibi genel tıbbi öykülerine ilişkin bilgilerin yanısıra gebelik öncesi dönemde ihtiyaç duydukları danışmanlık hizmetine ilişkin verilerin elde edilmesi amacına yönelik sorular yer almıştır. Anketin doldurulmasının ardından kan örnekleri alınmıştır.
Bulgular: Toplam 446 vaka çalışmayı tamamlamıştır. Kadınların %79,6’sı gebelik ile ilgili danışmanlık ihtiyacı içerisindedir. Bu kadınların da çok büyük bir çoğunluğu bu danışmanlığı gebelik öncesi dönemde talep etmektedir (%81,6). Gebelik öncesi danışmanlık özellikle kadın doğum uzmanlarından (%45,7) beklenmektedir. En çok danışmanlık beklenen durumlar risk faktörleri, beslenme, çalışma durumu, ilaçlar, aşılar ile ilgilidir.
Sonuç: Prekonsepsiyonel bakım optimal maternal ve yenidoğan sonuçları için elzem bir adımdır. Kadınların büyük çoğunluğunda bu kapsamda bir hizmete ihtiyaç görülmektedir. Ek olarak kötü gebelik sonuçlarına neden olabilecek risk faktörlerinin yaygınlığı sebebi ile prekonsepsiyonel danışmanlık ve bakım kadın sağlığında önemli bir konu başlığıdır.
Aim: This study was aimed to determine risk factors and women counselling needs before conception
Methods: A survey study was performed using consecutive patients presenting to gynecology polyclinic for an any cause. The survey was conducted to volunteer women. In this survey the questions are about their socio-demographic information such as birth place, educational status, economic conditions; their obstetric background like the number and mode of birth, number of the abortion; in addition to the data related to general medical background like chronice desease, the questions are also about the data of counselling service before conception. Blood samples were taken after the surveys were completed.
Results: A total of 446 women completed the survey. %79,6 women are in need of the counselling service. Most of these women claim this counselling before concepiton (%81,6). The counselling is especially expected from obstetricians (%45,7). The most counselling expected situations are about risk factors, nutrition, working conditions, medicine and vaccinations.
Conclusion: Preconceptional care is a vital step for optimal maternal and neonatal wellbeing. Most of the women need such a service whithin this context. In addition to the this because of the prevalence of the risk factors that may cause bad conception results preconceptional counselling and care is an important title in women’s health.

3.Views of the Climacteric Women About Menopause: a Qualitative Analysis
Gamze Fışkın, Nevin Hotun Şahin, İffet Güler Kaya
doi: 10.5222/jaren.2017.122  Pages 122 - 128
Amaç: Klimakterium dönemdeki kadınların menopoza ilişkin bakış açılarını ve yaşadıkları sıkıntıları belirleyebilmektir.
Gereç ve Yöntem: Fenomenolojik tipte yapılan çalışmanın verileri tematik analiz prosedürlerine uygun derinlemesine bireysel görüşmeler yoluyla toplandı ve analiz edildi. Kasım-Aralık 2013 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Kadın-Doğum Polikliniği’nde klimakterik dönemdeki 12 kadın çalışmaya dahil edildi. Görüşmeler sırasında kadınlardan izin alınarak ses kayıtları tutulmuş ve notlar yazılı hale getirilmiştir.
Bulgular: Çalışmada 4 tema tanımlanmıştı. Bunlar menopozal yakınmalar, menopoz algısı, yaşam kalitesi değişimleri ve baş etme yöntemleriydi. Sıklıkla belirtilen yakınmalar, ateş basması, terleme, sinir artışı, lubrikasyon azlığı, disparoni ve sırt ağrıları olmuştur. Kadınlar için menopoz normal bir süreç olduğu tanımlansa dar yaşlılık ve doğurganlığın bitişi anlamına da gelmekteydi. Kadınlar bu süreçte fizyolojik hastalıkların ortaya çıkışı, cinsellikle ilgili isteksizlik, koitus sıklığında azalma, eşler arasında anlaşmazlıklar, uykusuzluk gibi yaşam kalitelerini bozan bir takım değişiklikler ve sorunlar yaşadıklarını dile getirmişlerdir. Bu değişikliklerle baş etme yöntemleri olarak sıklıkla torunlarla ya da ev işleri ile meşgul olma, namaz kılma ve oruç tutma gibi maneviyata sığınma, spor yapma gibi aktivitelerde bulunma ve tıbbi destek ve hormon tedavisi alma yer almaktaydı.
Sonuç: Menopoz çeşitli değişimlerin yaşandığı ve biyopsikososyal açıdan kadını etkileyen bir yaşam dönemidir. Bu yaşam dönemindeki kadınların menopoz hakkında bilgilendirilerek, gerekli test ve tedavilerinin yapılmasının yanında psikolojik açıdan da güçlendirilmesi gereklidir.
Objective: We aimed to define viewpoints and troubles of the climacteric women about menopause.
Material & Methods: A phenomenological approach was used. Data were collected by in-depth individual interviews and analyzed according to thematic analysis procedures. A purposive sample of twelve women presented to the menopausal polyclinic in Istanbul University, Cerrahpasa Medical Faculty Hospital between November-December 2013 were included in this study. Voice recordings were performed during the interviews with permissions of women and the notes were put in writing.
Results: Four themes were defined in this study, including menopausal symptoms, menopause sensation, changes in the life quality and handling methods. Frequently reported complaints included hot flush, sweating, increased irritability, decreased lubrication, dyspareunia and lower back pain. Although menopause was defined as a normal process for women, it also meant elderliness and end of the fertility. Women in this period of life reported some changes and problems impairing their quality of life such as the emergence of physical illnesses, lack of appetite for sex, decreased frequency of coitus, conflicts between partners and insomnia. Methods for dealing with these changes were reported as dealing with grandchildren or houseworks, spiritual defection such as praying and fasting, activities like sports, seeking medical support and hormone therapy.
Conclusion: Menopause is a period of life in which various changes are seen, affecting women from the biopsychosocial perspective. Women in this period should be informed about menopause, undergo necessary tests and therapies and, psychologically strengthened.

4.Knowledge Levels and Opinions of Nursing Students about Sexually Transmitted Infections
Türkan Turan, Çiğdem Erdoğan
doi: 10.5222/jaren.2017.129  Pages 129 - 136
Amaç: Bu çalışma sağlık yüksekokulunda eğitim öğretim gören hemşirelik öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) konusundaki bilgi ve görüşlerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirildi.
Yöntem: Araştırma sağlık alanında çalışacak olan hemşirelik öğrencilerinin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar konusundaki bilgilerini belirlemek amacıyla kesitsel-tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini, çalışmanın yapıldığı tarihlerde sağlık yüksekokulunda eğitim almakta olan hemşirelik öğrencileri (N=660) oluşturmuştur. Evrenin % 73’üne (n: 481) ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak literatür doğrultusunda araştırmacılar tarafından hazırlanan ve toplam 25 sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır.
Veriler sınıf ortamında, öncelikle öğrencilere araştırmanın amacı hakkında bilgi verildikten sonra, çalışmaya katılmayı kabul eden öğrencilere anket formu uygulanarak toplandı. Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 20,32 ± 1,70 yıl ve çoğunluğu (%76,9) kadındır. Öğrencilerin %60,5’i CYBE konusunda bilgisi olduğunu, %44,1’i cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar konusunda bilgi edinme ihtiyacı olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin %24,1’i cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların cinsel ilişki dışında başka bir yolla bulaşmadığı şeklinde yanıt vermiş, %19,5’ i cinsel ilişki ile bulaşan enfeksiyonlarla ilgili şüpheleri olursa doktora rahatlıkla başvuramayacaklarını ifade etmişlerdir. Öğrencilerin sınıfları yükseldikçe CYBE konusunda bilgi sahibi olma durumlarının arttığı saptanmıştır.
Sonuç: Araştırma sonucunda öğrencilerin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar konusunda yeterli bilgilerinin olmadığı saptanmıştır. Mezuniyet sonrasında sağlık alanında çalışacak olan hemşirelik öğrencilerinin CYBE konusunda yeterli ve doğru bilgiye sahip olmaları son derece önemlidir.
Objective: This study was carried out in order to determine the knowledge and opinions about sexually transmitted infections (STIs) of nursing students who attend education at health school. Method: The study was planned as a cross-descriptive study in order to determine the knowledge about sexually transmitted infections of nursing students who will work in the health field. The universe of research, nursing students who attend education at health school at the time of the study were formed (N = 660). 73% of the universe (n: 481) was reached. Data collection form prepared by researchers in the direction of the literature and a total of 25 question were used. First of all, after informing the students about the purpose of the research, students who accepted to participate in the study were collected by applying the questionnaire.
Findings: The average age of the participants was 20.32 ± 1.70 years and the majority (76.9%) were 35 females. 60.5% of the students stated that they have knowledge about STIs, and 44.1% stated that they need to know about sexually transmitted infections. 24,1% of the students stated that sexually transmitted infections were not transmitted by any means other than sexual intercourse and 19,5% stated that they would not be able to refer to the doctor easily if there were suspicions about sexually transmitted infections. It has been determined that as the classes of students increase, their knowledge of STIs increases.
Conclusion: As a result of the research, it has been determined that the students do not have enough knowledge about sexually transmitted infections. It is very important that nursing students who will work in the field of health after graduation have sufficient and accurate knowledge of STIs.

5.Investigation of Violence against Women in the Newspapers
Semra Karaca, Gül Ünsal Barlas, Esen Öngün, Yüksel Can Öz, Gülçin Korkmaz
doi: 10.5222/jaren.2017.137  Pages 137 - 144
Özet
Bu çalışma; medyada yayınlanan kadına yönelik şiddet haberlerini incelemek amacıyla retrospektif olarak yapılmıştır. Taramalar 4–10 Ocak 2017 tarihleri arasında internet aracılığıyla yapılmıştır. 01.01.2013 ile 31.12.2016 tarihleri arasında yayımlanan haftalık tirajı 100.000’in üzerinde olan 14 gazete Google arama motoru ile incelenmiştir. Bu gazetelerden arşivlerine internet aracılığı ile ulaşılabilen ve erişimi ücretsiz olan 10 gazetede “kadına şiddet”, “kadın cinayeti”, “namus ve töre cinayeti”, “eş şiddeti”, “kadın kurban” anahtar kelimeleri kullanılarak tarama yapılmıştır. Yapılan tarama sonucunda 949 gazete haberinden 770 kadına yönelik şiddet haberi çalışmanın evrenini oluşturmuştur. İncelenen 770 haberden 179’u kadına yönelik şiddet ile ilişkili olmaması, 143’ünün aynı haber olması, 121 haber, şiddeti uygulayan ve şiddet mağduru kadın ile ilgili sosyodemografik verilere yer verilmemiş olması ve 18 haberin incelenen tarihlerden önce gerçekleşmiş olması nedeni ile çıkartılmış olup örneklemi 478 kadına yönelik şiddet haberi oluşturmuştur.
Araştırmanın verileri “Veri Çekme Formu” kullanılarak toplanmış ve tanımlayıcı istatistiksel analizlerle değerlendirilmiştir Yayımlanan haberlerde yer alan şiddet uygulanan 478 kadının yaş ortalaması 29.36±14.8 olup, %56,3'ü evlidir. Kadınların %49,8’inin eşleri tarafından şiddete uğradıkları, %88,5’inin fiziksel şiddete maruz kaldıkları, en fazla haberin %25,9 oranında Marmara Bölgesi’nde ve en çok haberin % 42,1 oranında 2016 yılında yayımlandığı, 2013-1016 yılları arasında şiddet sonucunda kadınların %62,6 (n=299)’sının hayatını kaybetmiş olduğu belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: kadın, şiddet, gazete haberi
Investigation of Violence against Women in the Newspapers
This study was conducted retrospectively in order to examine the news of violence against women published in the media. Data were collected via internet from 4-10 January 2017. The screen of study were made via the internet from January 4 to 10, 2017. 14 newspapers published over the period of 01.01.2013 to 31.12.2016 with over 100.000 weekly circulation were analyzed with Google search engine. These newspapers were screened by using the keywords "violence against women”, "women murder", "honor and moral murder", "husband violence", "woman victim" keywords, which are accessible to the archives through the internet and are accessible for free. As a result of the search, 770 of the 949 newspaper reports have created the universe of working violence against women. It was excludet that 179 of the 770 news items are not related to violence against women, 143 were the same news, 121 news were that the sociodemographic data on offenders and violent women had not been given, and 18 had been done before the examined dates. The sample of study was consisted of 478 reports of violence against women. The data of the study were collected via "Data Collection Form" and evaluated with descriptive statistical analyzes. The average age of the 478 women who were subjected to violence in the published news was 29.36 ± 14.8 and 56.3% were married. 49.8% of the women were subjected to sexual violence by their husbands, 88.5% were exposed to physical violence, the most reported news was published in Marmara Region with 25.9% and the most news was published in 2016 with 42.1% As a result of violence between 2013 and 2016 years, 62.6% (n = 299) of women were found to have lost their lives.
Key words: Women, violence, newspaper news

6.“Nursing Faculty Students Opinions and Practices Towards Stigma to People with Disabilities”
Tuba Çömez, Nihan Altan Sarıkaya
doi: 10.5222/jaren.2017.145  Pages 145 - 152
ÖZ
Amaç: Engelli bireyler toplum içerisinde yıllarca ötekileştirilmiş ve damgalamaya maruz kalmışlardır. Çalışma yaklaşık 8,5 milyon engelli bireyin yaşadığı toplumumuzda engelli bireylere sağlık hizmeti vererek bakımında sorumluluk üstlenecek olan, geleceğin hemşireleri, hemşirelik bölümü öğrencilerinin engelli bireylere yönelik düşünce ve uygulamalarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Çalışma, Şubat–Mart 2015 tarihleri arasında, bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde okuyan öğrenciler ile yapıldı. Çalışmanın evrenini, eğitimini aktif olarak sürdüren 1071 öğrenci oluştururken, örneklemini ise evreni temsil edecek şekilde olasılıksız örneklem yöntemi ile seçilen 358 öğrenci oluşturdu. Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan bu çalışmanın verileri, araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda geliştirilen sosyo-demografik özellikler ile engelli bireylere yönelik düşünce ve davranışları içeren 41 soruluk yapılandırılmış form ile toplandı. Çalışmanın verileri, tanımlayıcı analizler ve ki kare testi ile analiz edildi.
Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, sınıf ve ailede engelli bireyin olması ile engelli hastanın bakımıyla ilgilenerek, engelli hastanın hemşiresi olmayı isteme arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p<0,05). Öğrencilerin yaş, cinsiyet, sınıf ve ailede engelli bireyin olması ile engelli hastanın bakım yükünün fazla olması arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmazken (p>0,05) öğrencilerin çalışma durumu ile engelli hastanın bakım yükünün fazla olması arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulundu. Aktif olarak çalışan öğrencilerin engelli hastaların bakım yükünün daha fazla olduğunu düşündükleri saptandı (p<0,05).
Sonuç: Hemşirelik fakültesinde okuyan öğrencilerin engelli bireylere yönelik düşünce ve uygulamalarının ağırlıklı olarak olumlu yönde olduğu ancak çalışan öğrencilerin, engelin bakım yükünü artırdığını düşündükleri belirlendi. Ayrıca engelli bireylerin toplum tarafından önemsenmediği ve engelli bireylere acıma duygusu ile yaklaşıldığını düşündükleri saptandı. Öğrencilerin engelli hastaya bakım vererek hemşiresi olmayı istedikleri ve herhangi bir damgalama ve ayrımcılık yapmadığı belirlendi.
Objective: People with disabilities have been exposed to exclusion and stigma for years. This study was carried out to determine the opinions and practices nursing students towards disabled people who they will be future nurse and responsible health care to disabled people who 8.5 million disabled people live in our community.
Method: The study was conducted between February-March 2015 with a nursing students of a state university. While the study population consisted of 1071 students who were studying a nursing department, the sample of the study was composed of 358 students selected by the unlikely sampling method to represent the universe. The data of this descriptive and cross-sectional study were collected with a structured form which is consist of 41 questions and developed by the researchers in line the literature. Data of the study were analyzed by descriptive analyzes and chi-square test.
Results: There was a statistically significant relationship between the fact that the participated students who were socio-demographic characteristics and they want to be nurses of the disabled patient (p<0,05). There was no statistically significant relationship between the burden care of disabled people and students socio-demographic characteristics (p>0,05) but there was a statistically significant relation between the working status of the students and burden care the disabled patient. It was determined the working students thought that the burden care of disabled patients was higher than other patients (p<0,05).
Conclusion: Students’ opinions and practices are often positive towards disabled people however it was found that working students thinking handicap cause to increase the burden care. Also it was determined that disabled people are ignored by society and they were approached with a sense of pity. It was found that students want to be disabled people' nurses by giving care to disabled patients and they haven’t been discriminate and stigma.

7.Evaluation of The Awareness of Computer And Information Technologies of Nursing Students
Hilal Uysal, Meryem Yıldız, Melisa Dinçer, Zeynep Eybek
doi: 10.5222/jaren.2017.153  Pages 153 - 162
Amaç: Bu araştırma ile hemşirelik öğrencilerinin, hemşirelik mesleğinde bilgisayar ve bilişim teknolojilerinin yeri ve önemi hakkındaki farkındalıklarının değerlendirilmesi amaçlandı.

Yöntem: Tanımlayıcı tasarımda planlanan araştırma Ocak-Nisan 2017 tarihleri arasında bir üniversitenin hemşirelik fakültesinde öğrenim gören 553 lisans öğrencisi ile gerçekleştirildi. Veriler sağlıkta bilişim teknolojilerinin kullanılması ve önemi hakkında sorulardan oluşan bir anket formu kullanılarak toplandı. Verilerin analizi İ.Ü. Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 21 paket programı kullanılarak yapıldı. Anlamlılık değeri p<0,05 olarak kabul edildi.

Bulgular: Öğrencilerin tamamına yakını (%97,5) sağlıkta bilişim teknolojisinin önemli olduğunu düşündüklerini belirttiler. Öğrencilere göre, klinikte bilişim teknolojilerinin özellikle tıbbi verileri kayıt etmek (%59,9), hasta kayıtlarına/sağlık bilgilerine ulaşmak (%58), hastanın değerlendirmesini yapmak (%44,1), tedavi ve girişim protokollerini kullanmak (%46,1), ilaç yönetimi yapmak (%44,7), hasta sonuçlarını değerlendirmek (%47), kliniğin sağlık politikalarına ulaşmak (%51), kanıta dayalı araştırma kayıtlarına ulaşmak (%54,1), klinik personelinin (%42) ve iş yükünün (%46,3) yönetimini yapmak, profesyonel bireysel gelişim yapmak (%45,2) gibi konularda kullanıldığı saptandı. Hemşirelik öğrencilerinin çoğunluğu, hemşirelik kayıtlarının bilgisayara yapılmasının ilk başta zaman kaybıymış gibi görünmekle birlikte daha sonraki süreçte zaman kazandıracağını düşündüklerini (%51,5) belirttiler. Ayrıca öğrencilerin, bilgisayar başında fazla zaman harcamanın hastaya daha az zaman ayırmaya neden olacağı konusuna katıldığı (%67,1) tespit edildi.

Sonuç: Sağlık hizmetleri hızla değişim ve gelişim göstermekte, bu nedenle hemşirelikte yeni gelişmelerin kullanılması ve uygulamaya aktarılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Hemşirelik mesleğinin gelecekteki profesyonelleri olan hemşirelik öğrencilerinin, hasta bakımında bilgisayar ve bilişim teknolojilerinin yeri ve kullanımının önemi hakkında farkındalıklarının hemşirelik mesleğine ve eğitim programlarının içeriğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Objectives: This research aimed to evaluate the awareness of nursing students about the place and importance of computer and information technologies in nursing profession.

Methods: The research planned in the descriptive design was conducted between January-April 2017 with 553 undergraduate students studying at a university faculty of nursing. The data were collected using a questionnaire consisting of questions about the use and importance of information technology in health care. Analysis of data Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 21 package program. Significance value was accepted as p <0.05.

Results: Nearly all of the students (97.5%) stated that they think information technology is important in health. According to the students, in the clinic, information technologies were used to record especially medical data (59.9%), to reach patient records / health information (58%), to evaluate the patient (44.1%), to use treatment and intervention protocols (46.1%), Clinical management (44.7%), evaluating patient outcomes (47%), attaining health care policies of the clinic (51%), reaching evidence based research records (54.1%), and making professional individual development (45.2%). The majority of nursing students stated that the computerization of nursing records seemed to be a waste of time in the first place, but they later thought that they would save time (51.5%). Also, they participated that spending too much time on the computer will cause spending less time for patient care (67.1%).

Conclusion: Health services are rapidly changing and developing, which is why it is necessary to use new developments in nursing and transfer them to practice. It is believed that nursing students, who are future professionals of the nursing profession, will contribute to the content of nursing profession and education programs in the awareness of the place and use of computer and information technologies in patient care.

REVIEW
8.Attachment Styles and Impacts of Internet Addiction to the Marital Adjustment
Ceren Aycanoğlu, Gül Ünsal
doi: 10.5222/jaren.2017.163  Pages 163 - 168
Türkiye İstatistik Kurumu 2015 yılı verilerine göre, evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre %0,1 azalırken boşanan çiftlerin sayısı %4,5artmıştır. Boşanma oranlarındaki bu artış ilişkinin devamını sağlayan “evlilikte uyum” kavramının tanımlanmasını ve uyumu etkileyen; Evlilik uyumu ile bireylerin bağlanma stilleri arasında bir ilişki olup olmadığı, hangi bağlanma stillerine sahip bireylerin eş olarak bir araya geldiği ve hangi bağlanma stiline sahip olan çiftlerin evlilik uyumunun daha fazla olduğuna ilişkin faktörlerin araştırılmasını zorunlu kılmaktadır. İnternet bağımlılığı kavramı da son zamanlarda evlilik uyumunu etkileyen bir faktör olarak düşünülmektedir. Özellikle eşlerden birinin internet üzerinden ilişki (siber-ilişki) içinde olması evliliklere yeni bir boyut kazandırmaktadır. İnternetin evlerde kullanılması, hem karı-koca ilişkileri ile hem de ebeveyn-çocuk ilişkileri ile bağlantılı sorunlara neden olabileceği göz önüne alınarak yapılacak çalışmalar alandaki bilgi birikimine katkı sağlayabilirken, evlilik uyumunu etkileyen problemlerin tespiti ve çözüm yolları ile evliliklerde yaşanan/yaşanabilecek sorunları önleme ve müdahale çalışmalarına kaynak oluşturabilir.
Turkish Statistical Institute data has shown that the number of couples married in the year 2015 decreased by %0,1 while the number of couples divorced increased by %4,5 compared to previous year. This increase in divorce rates necessitates the definition of the concept of "harmony in marriage" which provides the continuation of the relationship.It appears to be of importance to examine certain questions such as if there is a correlation between the attachment styles of individuals and their marital adjustment,which style of attachment have a distinct tendency to result in individuals becoming spouses and which style of attachment provide higher marital adjustment. The concept of Internet addiction has also been recently considered as a factor affecting marital adjustment.Especially when one party involved in an online-relationship (cyber relationship)the marriages acquire new dimensions. A study on this field might contribute to the knowledge on this specific subject and also may serve as a source material for other studies and works that focus on determination of the problems that affect the marital adjustment or on solutions or on preventing and/or intervening possible problems that may arise in marriages.



*Journal of Academic Research in Nursing (JAREN) is Health Sciences University Gaziosmanpaşa Taksim Training and Research Hospital's publication. Published twice a year (June and December) in 2015 and continuing to be published three times a year in April, August and December from 2017 onwards. JAREN is indexed by Turkey Citation Index, ULAKBIM Turkish Medical Database and EBSCO CINAHL Complete.



 
Search



 
Copyright © 2022 JAREN