Özet
Ruhsal bozukluklarda tedavilerin toplum temelli olmaya başlaması, yataklı kurumlar dışında aile içinde geçirilen sürelerin uzamasına ve ailelerin hastaların bakımında daha aktif rol üstlenmelerine neden olmuştur. Hastalıktan dolayı oluşan istenmeyen olaylar ve zorlukların aile üyelerini etkilemesi ile aile yükü oluşmaktadır. Bakım verenin yaşadığı yük, depresyon, anksiyete, tükenmişlik, fiziksel sağlıkta azalma, sosyal izolasyon ve ekonomik güçlükler gibi sonuçlar doğurur. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) kronik ruhsal bir bozukluk olup dünya çapında en önemli sakatlayıcı on tıbbi durumlardan biridir. Özellikle obsesifkompulsif bozukluktaki bakım veren yükünün şizofreni ve bipolar bozukluktakine eşdeğer düzeyde ağır olduğu bildirilmektedir. Ailelere yönelik girişimler hastaneye yatış dönemiyle sınırlı kalmamalı, ailelerin hastalığın her aşamasında yardıma gereksinim duydukları unutulmamalıdır. Bu nedenle obsesifkompulsif bozuklukta hasta yakınlarına yönlendirilmiş psikoeğitimsel müdahaleye açık bir ihtiyaç vardır. Bu derleme, obsesifkompulsif bozukluğu olan hastaların yakınlarındaki bakım yükünün ve hasta yakınlarına yönelik yapılan psikoeğitimin önemini kavramak için ele alınmıştır.