Özet
Amaç: Yoğun bakım ünitesindeki hastaların aile üyeleri yoğun bakıma kabulün ve yoğun bakımda kalmanın bir sonucu olarak psikolojik kriz, stres ve depresyon gibi duygusal bozukluktan oluşan farklı deneyimler yaşarlar. Bu çalışma yoğun bakım hasta yakınlarının gereksinimleri ve depresif belirti sıklığı ilişkisinin belirlenmesi amacıyla yapıldı.
Gereç ve Yöntem: Çalışma tanımlayıcı desende, yoğun bakım ünitesinde yatan 53 hastanın yakını ile yapıldı. Verilerin toplanmasında, Kişisel Bilgi Formu, Yoğun Bakım Birimlerinde Hasta Yakınları Gereksinim Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri kullanıldı.
Bulgular: Araştırmada yalnızca hasta yakınlarının Beck Depresyon Envanteri ile hastaların Glaskow Koma Skalası total puanı ve hasta yakınlarının yaşı ile arasında pozitif zayıf anlamlı ilişki, Yoğun Bakım Birimlerinde Hasta Yakınları Gereksinim Ölçeği ile hasta yakınlarının yaşı arasında zayıf anlamlı negatif bir ilişki saptandı (p<0,05).
Sonuç: Yoğun bakım hasta yakınlarının gereksinimleri karşılandıkça depresif belirti sıklığının azaldığı söylenebilir. Hastaların tedavi ve bakım sürecinde hasta yakınları da duygusal bir kriz yönünden incelenmelidir. Hastanın yoğun bakıma kabul edilmesinde hasta yakınlarının gereksinimlerine çoğunlukla yer verilmediği ve bu sırada bireylerde korkuya kapılma, endişelenme ya da sürece yönelik merak gibi duyguların gelişebildiği belirtilmektedir. Hasta yakınlarının ihmal edildikleri düşüncesi, çalışana ve verilen hizmete güvenlerini sarstığı belirtilmektedir.